30 July 2009

Kendi İşini Kendin Yap / DIY-(Do It Yourself) World

Biz alışmışız Pazar sabahı kapıdan gazetemizi ve taze ekmeğimizi almaya, anahtarı kaybettiğimizde kapıda kaldığımızda kapıcıyı aramaya, evde bir şey bozulduğunda, acil bir ihtiyaç olduğunda gene ona ulaşmaya. Belki de çoğu zaman bunların değerinin farkında olmadan. Buraya geliyorsanız bu tür lüksleri! gümrükte bırakmanız gerekiyor. TR’de farkında olmadığınız çoğu günlük konforlar burada lüks kategorisinde, daha zor ulaşılır durumda.

DIY-Do It Yourself, ev mobilya gibi alanlarda kullanılan bir tabir ama bu yaklaşım, kendi işini kendin yap şeklinde günlük hayatta yaygın bir şekilde uygulanmakta.

Bizim ciddi bir konfor ülkesi olduğumuzu günlük hayattaki detayları ve yaşam şeklini kıyaslayınca anlıyorsunuz. Örneğin cafe&restoranlar, çok sınırlı sayıda cafe ve restoranda servis alabilirsiniz, bunların çoğunluğu da İtalyan, Fransız, Japon gibi yabancı restoranlar kalanların büyük kısmı self-servis. Türkiye’ye baktığımızda ise uluslararası kahve zinciri Gloria Jeans’in bile Türkiye’ye özel self-servis’ten servis yapısını tercih ettiğini görüyoruz. Servis aldığınızda da sadece siparişin alınması ve getirilmesi esas alınıyor, ilgi alaka ve masanın temizlenmesi, samimi bir şekilde uğurlanmak gibi şeyleri beklemeyin.

Biz de arada ya da düzenli olarak yardımımıza koşan temizlikçi teyzelerimiz vardır, bu hizmetten faydalanmak için zengin olmanız gerekmez onlar her yerdedir etrafınızdaki neredeyse herkes bu hizmetten faydalanır sadece büyük şehirler değil Anadolu’daki ev hanımları da dahildir buna. (Bunu bizzat deneyimledim Orta Anadolu’da ev hanımlığı yaptım bir süre!) Bu tabii bizdeki temizlik anlayışından da geliyor bu konuya derin bir şekilde Health and Safety başlığı altında değineceğim. Kısaca temizlik konusu da “do it yourself”! Tabii bu hizmet hiç yok değil bizdekinin 3-5 katını verip temizlik firmalarından bu hizmeti alabilirsiniz.

Başka neler mi “do it yourself”; bulaşık yıkamak, ne gerek var makinaya demişler, burası ileri Türkiye geri varsayımını arada tekrar düşünmek gerek, bulaşık makinası yaygınlığı çok az istatistiki oranları bilemiyorum ama mobilyalı ev ararken bulabildiğimiz 10 evden sadece birinde bulaşık makinası vardı. Şimdi daha iyi anlıyorum İngiliz arkadaşlarımın İstanbul’da evlerinde bulaşık makinası varken elde bulaşık yıkamalarını, alışmışlar bir kere! Şaka bir yana bunda yemek pişirmemelerinin de etkisi var mutfak bizdeki gibi kullanılmadığı için bulaşık makinası ikinci üçüncü sırada geliyor.
Benzin istasyonuna mı gittiniz bizdeki pompacılar benzin hizmeti ile sınırlı kalmaz camlarınızı bir güzel siler genelde bayansanız bunlar anlamaz diyerek silecek suyu, yağını kontrol eder ve bu komple hizmet sonrası sizi gönderir. Burada ise unutun ek hizmeti arabadan çıkıp kendi benzinizi kendiniz koyacaksınız. Ben şimdi bizim ünlüleri ve zenginleri düşünemiyorum pompa ellerinde!
Bir de daha vahimi bizde bir yolunu bulup benzini koyup ödemeden kaçan daha çok olur belki de ondan uygulanmıyor bu sistem.

Başka hangi konfor eksik derseniz, taksi! Istanbul’daki günlerimi özlüyorum yağmur yağmadığı sürece elimi kaldırdığımda bir taksi bulup makul bir fiyata gideceğim yere giderdim. Burada taksiler bizdeki gibi yol üstüne her yerde ulaşılabilir durumda değil duraklarını bulup gidecek ya da telefonla arayacaksınız ve bizdekinin 2-3 katını vermeye de hazır olacaksınız. Zaten taksi açılış fiyatı 6,5 TL civarı düşünün gerisini. Bu durumda işe, çarşıya taksiye atlar giderim hayal olabiliyor. Ne yapıyor buradakiler ya tabana kuvvet ya bisiklet ya da otobüs. Hakkını yemeyelim otobüsler bizden çok daha medeni ama fiyatı da ona göre bizdeki otobüsten yüksek mesafeye göre 4-8 TL bilet fiyatı. Sıklıkla başvurulan tabana kuvvet yöntemi sebebiyle sokaklarda bizdeki bayanlarda olduğu gibi şık, topuklu ayakkabı görmek mümkün değil neredeyse bütün bayanlar genci yaşlısı babet giyiyor.

Kısaca buraya geliyorsanız antreman yapın önce, ekmeğinizi, gazetenizi kendiniz alın, evinizi bir kaç hafta kendiniz temizleyin, bulaşıkları elde yıkayın, pompacıdan rica edin yardım almadan kendi benzinizi kendiniz koyun, ulaşım için yürüyün, taksi ve arabaya yerine otobüse binin biraz, servis olmayan cafe&restoranlarda ayakta bekleyerek sabrınızı deneyin. Bu testi başarıyla geçiyorsanız vizenizi de aldıysanız daha ne bekliyorsunuz hadi gelin!

2 comments:

  1. teşekkürler çok faydalı oldu bilgiler...

    ReplyDelete
  2. teşekkürler! sevindim faydalı olmasına:)

    ReplyDelete