08 September 2012

İngiltere'de Arkadaşlık


Her ne kadar gittiğiniz yere entegre olup İngiliz arkadaşlar edinmeniz gerekse de insan kendi dilini konuşmak, ortak sıkıntıları paylaşmak ve ülkesini yad etmek için Türk arkadaşlar da arıyor. Benim için de durum böyle oldu. Tabii bu söylediğim kadar kolay olmadı. Biraz cesaret işiydi ama ben İngiltere'deki Türk arkadaşlarımı internetten buldum! Önce bulunduğum şehirdeki Türkleri araştırmaya başladım, beğendiğim bir kişi ile de iletişime geçtim. Serbest çalışan bir kişi olduğu için kendi web sitesinden yeterli bilgi edinmiştim ben de ona kendim ile ilgili bazı web sitelerini ilettim beni tanıması ve güven duyması için. Kısaca Mine ile böyle tanıştım:)
Sağolsun, Mine beni diğer Türk arkadaşları ile olan aylık buluşmasına davet etti, burada çok nitelikli, doktor, akademisyen olan diğer arkadaşları ile tanıştım. Fırsat buldukça bayanlar grubu olarak toplanıp sohbet etmek, İngiltere'yi çekiştirmek oldukça iyi geliyordu. Ekipte en yeni İngiltere'ye gelmiş olan bendim, diğer tüm arkadaşlarım 5 yıldan uzun zamandır İngiltere'de yaşıyordu. Çoğu İngiliz vatandaşlığını almıştı. Ama ortak bir konu vardı ne kadar eleştirsek de Türkiye'ye bir gün geri dönmek. Çocuğu olanlar için bu çok daha zordu tabii. Yetişkin olarak bizlerin bile ülkemize yeniden alışması, geçen zamandaki değişime adapte olması zaman alacakken, İngiltere'de doğmuş ve orada okula giden hatta Türkçesi, İngilizcesi kadar iyi olmayan çocuklar için bu değişim oldukça zorlayıcı olabilirdi. Ama gene de idealler bir gün dönme üzerineydi, tabii en çok düşündüren konu bunun nasıl gerçekleşeceğiydi.

Şahsen ben Türk arkadaşlarım kadar İngilizler ile de arkadaş olmayı arzu ettim, ama bunun o kadar kolay olmadığını deneyimledim. Tanıştığınız kişiler ile arkadaşlık ilişkisi genelde daha yüzeysel kalıyor, Türklerde olduğu kadar yakınlık kurulamıyordu. Diğer Türk arkadaşlarım benden uzun zamandır İngiltere'de yaşamalarına rağmen benzer deneyimleri anlattılar. Sonuç itibari ile İngiltere'de arkadaşlık da başlı başlına bir işti. İhtiyaç duyduğunuzda çocuğunuza bakacak, salça/tuz isteyebileceğiniz:), kargonuzu alacak bir İngiliz komşunuz, arkadaşınız büyük ihtimalle olmayacak boşuna hayaller kurmayın.
Belçika'da uzun yıllar yaşamış bir iş arkadaşımın Türkiye'ye neden döndün sorusuna verdiği cevaplardan biri şu olmuştu; Belçika'da ofiste başınız ağrısa kimse ne geçmiş olsun der ne de ilaç verir. Halbuki Türkiye'de herkes seferber olur, yardımcı olur. Türkiye'de alıştığımız ve vazgeçemediğimiz önemli konulardan biri bu yakınlık, ilgi, alaka ve destek.







2 comments:

  1. tam da bugünler de aynı sorundan yakınırken yazınızı görünce mutlu odum. en azından yalnız olmadığını bilmek bi nebze rahatlatıyor insanı.

    ReplyDelete
  2. Yazılarım arkadaş olsun o zaman. Teşekkürler yorum için, karşı tarafta birilerinin olduğunu bilmek güzel.

    ReplyDelete