16 December 2012

İngiltere'de Ne İş Yapılır-III:Tercümanlık

İngiltere'de Ne İş Yapılır yazı dizisinin artık sonuna geldik:) Başka konulara geçme zamanı geldi. İngiltere'de Belediye tarafından 3 günlük tercümanlık eğitimine davet edilmiştim. Farklı milletlerden 50'ye yakın katılımcı vardı. Benim gibi bir Türk tercüman ile tanıştım eğitimde. Genelde Somali, Hindistan, Pakistan gibi doğu ülkelerinden katılımcılar vardı. Eğitmenlerimizden birisi Polonyalıydı. Bilhassa son yıllarda İngiltere, Polonya'dan beklenenin çok üstünde göçmen almış bu sebeple çoğu belediyede kadrolu tercümanlar çalıştırıyordu. Eğitimde, simültane tercümanın görev ve sorumlulukları, genelde tercümanlık yapacağı resmi kuruluşlar hakkında bilgi ve buralarda kullanılan terminoloji detaylıca anlatıldı. İlgili kuruluşlarda tercümanlık yapabilmek için haliyle oradaki sistemi de bilmek önemliydi. Benim için bir nevi İngiltere oryantasyonu oldu bu aslında. Job Center, Housing Association, Citizen Advice Bureau,NHS gibi kuruluşlar hakkında bilgi sahibi oldum.

Eğitim sırasında öğrendiğim tercümanlık adına önemli bilgiler şunlar oldu;tercümanın hiç yorum katmadan, tamamen ayna gibi mesajı olduğu gibi aktarması, ne eksik ne fazla çeviri yapması. Bu Türk kültürü için zor bir yaklaşım, bazen tamamen iyi niyetle bazen düşünmeden çeviren kişi kendi yorumunu katar, ilgili kişi adına konuşur. En güzel örneği Türkiye'de uzun süre Alex için çeviri yapan Samet'tir. Alex'in verilen bir soruya sadece "Hayır" diye cevap verdiği bir anda Samet'in bir paragraflık cümle kurduğuna şahit olursunuz! Bu örnek sebebiyle futbola ilgi duyduğum yanılgısı oluşmasın, bu örnek sadece tercümanlık sebebiyle dikkatimi çekmiş bir andan ibarettir:)
Diğer yandan birinci şahıs konuşmanız esastır, yani she/he said demez, o kişi yerine konuşursunuz; örneğin tercümanlık yaptığınız kişi; "Gitmek istemiyorum" dedi, "She/he doesn't want to go" yerine "I don't want to go" dersiniz. Benim şahsen en zorlandığın anlar sizin cevabını bildiğiniz bazı soruların sorulduğu ama çeviri yaptığınız kişinin sorunun cevabını bilmediği anlarda tüyo verememek olmuştur. Tercüme yaptığınız kişi size kişisel soru sorabilir, çeviri sırasında akıl/tavsiye isteyebilir, bunlardan kaçınmanız gerekir. Gene Türk kültüründe bunlar zorlayıcı anlardır. Benim de tecrübem ile sabittir, tercümanlık yapacağınız kişi ile tanıştığınız andan itibaren sorguya alınırsınız,nerelisin, ne zaman geldin, evli misin vb. sonra kişi size kendi hayatını anlatır! Böyle durumlarda muhatap olmamaya, az konuşmaya gayret ederdim ama bitmek bilmeyen sorular işinizi zorlaştırır. Tercüme yaptığım çoğu kişi telefon gibi kişisel detayları ister adresime kadar sorardı! Onları kırmadan bu durumu bertaraf etmenin bir çözümü var ki tanıdığımız kişiler için tercümanlık yapamazsınız ben de bunların yasak olduğunu iş dışında görüştüğümüz durumda işimden olacağımı anlatmaya çalışırdım.

1,5 yılda 50'den fazla tercüme işine gittim, çok farklı insanlar, ortamlar ve konular ile karşılaştım, işin ilgi çekici kısmı da burası sanırım. Tercümanlık ile ilgili deneyimlerimden örnekleri paylaşmaya devam edeceğim..

29 September 2012

İngiltere'de Ne İş Yapılır-II

Bu konudaki önceki yazım ile, İngiltere'de Ne İş Yapılır-I, konuya giriş yapmış ilk geldiğinizde neler ile karşılaşabileceğinizi aktarmıştım. Şimdi ise İngiltere'de sıfırdan başlamak için faydalı olacak bazı bazı bilgileri paylaşacağım.

İngiltere'ye yerleştiniz, ya daha önce hiç iş deneyiminiz yok-hiç sorun değil hatta böylesi daha iyi- ya da önceden iş deneyiminiz var ama İngiltere'de bunu kullanamıyorsunuz. O zaman hayırlı olsun sıfırdan başlıyorsunuz:) Başlangıçta moral bozucu olabilir ama inanın dönüp baktığınızda yeni kazanımlar ve vizyon edindiğinizi fark edeceksiniz. Allahtan İngiltere, Türkiye gibi iş seçilen bir yer değil, küçük de olsa herhangi bir başlangıç işini çekinmeden ayıplanmadan yapabilirsiniz. Bu tarz işler için kariyer portalları yerine gazetelerin seri ilanlarına, marketlerdeki panolara bakmanız faydalı olabilir. Ayrıca burada küçük işlerde asgari ücret ile suyunuzu çıkartmazlar, aksine medeni bir hayat yaşayabilirsiniz.
Ben ne mi yaptım, 8 yıllık profesyonel deneyim ve iyi eğitimimi anlamayıp dikkate almayan bir işveren ve danışmanlık firması topluluğu görünce önce kızdım.

08 September 2012

İngiltere'de Arkadaşlık


Her ne kadar gittiğiniz yere entegre olup İngiliz arkadaşlar edinmeniz gerekse de insan kendi dilini konuşmak, ortak sıkıntıları paylaşmak ve ülkesini yad etmek için Türk arkadaşlar da arıyor. Benim için de durum böyle oldu. Tabii bu söylediğim kadar kolay olmadı. Biraz cesaret işiydi ama ben İngiltere'deki Türk arkadaşlarımı internetten buldum! Önce bulunduğum şehirdeki Türkleri araştırmaya başladım, beğendiğim bir kişi ile de iletişime geçtim. Serbest çalışan bir kişi olduğu için kendi web sitesinden yeterli bilgi edinmiştim ben de ona kendim ile ilgili bazı web sitelerini ilettim beni tanıması ve güven duyması için. Kısaca Mine ile böyle tanıştım:)
Sağolsun, Mine beni diğer Türk arkadaşları ile olan aylık buluşmasına davet etti, burada çok nitelikli, doktor, akademisyen olan diğer arkadaşları ile tanıştım. Fırsat buldukça bayanlar grubu olarak toplanıp sohbet etmek, İngiltere'yi çekiştirmek oldukça iyi geliyordu. Ekipte en yeni İngiltere'ye gelmiş olan bendim, diğer tüm arkadaşlarım 5 yıldan uzun zamandır İngiltere'de yaşıyordu. Çoğu İngiliz vatandaşlığını almıştı. Ama ortak bir konu vardı ne kadar eleştirsek de Türkiye'ye bir gün geri dönmek. Çocuğu olanlar için bu çok daha zordu tabii. Yetişkin olarak bizlerin bile ülkemize yeniden alışması, geçen zamandaki değişime adapte olması zaman alacakken, İngiltere'de doğmuş ve orada okula giden hatta Türkçesi, İngilizcesi kadar iyi olmayan çocuklar için bu değişim oldukça zorlayıcı olabilirdi. Ama gene de idealler bir gün dönme üzerineydi, tabii en çok düşündüren konu bunun nasıl gerçekleşeceğiydi.

İngiltereye Yerleşmek-Ekşi Sözlükte

Evet ne zamandır yoktum ortalarda, gelen yorumlar beni geri çekti açıkcası. Daha paylaşacaklarım var. Bu arada nette gezinirken blogumu ekşi sözlükte takip edilesi bloglar arasında gördüm çok mutlu oldum:) teşekkürler maidis.

25 January 2012

İngiltere'de Ne iş Yapılır-I?

İngiltere'ye öğrenci ya da işyerinizden transfer ile geldiyseniz iş anlamında hayatınız kolay. Öğrenciler okulları aracılığıyla dil pratiği yapmalarını sağlayan part-time işlere kolaylıkla girebiliyor. Örneğin Cafe Nero'da barista olmak, diş doktoru asistanı vb işler bulunuyor. Türkiye'deki ofisiniz sizi İngiltere ofisine transfer ettiyse süper her şey hazır. Gelelim diğer seçeneğe benim gibi eş durumundan gittiyseniz işler biraz daha zor. Sıfırdan kendiniz iş piyasasını anlayıp var olmak zorundasınız. İngiltere her ne kadar multicultural-farklı kültürleri barındıran bir yapıya sahip olsa da sonradan fark ediyorsunuz bu farklı kültürler aslında ikinci, üçüncü jenerasyon. Yani İngiltere'de doğmuş bir Hint asıllı İngiliz vatandaşının ya da orada doğmuş bir Türkün işi, sonradan giden kişiye oranla daha kolay. Neden derseniz öncelikle sizi ve geçmişinizi anlayıp değerlendiremiyorlar. Eğitim durumunuza bakıldığında Türkiye'deki okulları tanımadıkları için sizi bir yere koyamıyorlar, en iyi okullar bile olsa Türkiye'de gittiğiniz lisenin, üniversitenin İngiliz İK uzmanları gözünde pek anlamı yok. Onun yerine İngiltere'deki çok daha alt seviye bir okuldan mezun birini tercih edebilirler. Aynı durum iş deneyimi için de geçerli, Koç'ta Sabancı da ya da başka büyük bir kurumda çalışmış olun gene İngiliz İK uzmanı bu şirketleri tanımadığı için sizi ve deneyiminizi anlamayacak. Bir de açıkcası kriz, artan işsizlik oranı gündemdeyken sizinle uğraşmayacak bildik anlaşılır cv'ler arasından seçim yapacak. Bir diğer konu dil konusunda tereddüt duyacak acaba ne kadar iyi İngilizce konuşuyor diyecek. Tüm bu riskler ve belirsizlikle sebebiyle çoğu kez cv'niz kenara konulacak. Son durumda da İngiltere'de iş deneyiminiz yok denecek:) yumurta-tavuk ilişkisi, onlar size bu fırsatı vermedikçe zaten hiç bir zaman İngiltere'de iş deneyimi tecrübesi yaşayamayacaksınız! 

08 January 2012

Uzak Kaldım Bir Süredir

Uzak kaldım bir süredir, çok şey oldu, isteyerek döndük Türkiye'ye. Tabii ki daha İngiltere'de yaşam ile paylaşacağım çok şey var. Bunları paylaştıktan sonra dönmek isteyenlere yol göstersin diye Türkiye'ye dönüş hakkında yazacağım, sonra bir de yabancı ile evlilik konusu var ki o kadar uzmanlık istiyor:)

Görüşmek üzere,

28 February 2011

İngiltere'de kiralık ev bulmak

İngiltere'de kiralık ev arayışı oldukça pratik, işin en basit tarafı bu bölümü açıkcası. Çoğu ev ilanına web sitelerinden ulaşmak mümkün, ayrıca ilginizi çeken bölgeye gidip tur attığınızda emlak acentası ilanlarını rahatlıkla fark edip bağlantıya geçebilirsiniz. Aşağıdaki siteler online ilan bulmada faydalı olabilir;

Eğer oda arıyorsanız sarı sayfalar şeklindeki web siteleri daha çok işinize yaracaktır. 

Emlak Komisyon Tutarları

İşin mali boyutu Türkiye'ye kıyasla biraz farklı, bizde sadece kiracı emlakçıya komisyon verirken İngiltere'de emlak komisyonu ev sahibi ve kiracı arasında paylaşılıyor. Tabii bu durum kiracı için avantajlı, daha az komisyon bedeli ödüyor. Örneğin Türkiye'de genelde bir aylık kira bedeli olan komisyon tutarı, İngiltere'de bir aylık kira bedelinin %30-35'i.

26 February 2011

İngiltere'de ev kiralamak-II-kira sözleşmesini sonlandırmak

Tenancy Contract:Rolling Contract/Fixed Contract

İngiltere'de ev kiralama genelde acentalar aracılığıyla yapılıyor, bunun artıları da var tabii, her şey profesyonel ve objektif ancak aynı zamanda katı ve kuralcı. 1 senelik kira kontratı yaptıysanız bu süre içinde çıkarsanız tüm kirayı ödemeniz gerekiyor. Bu kural Türkiye'de de var ama pratikte çok nadir uygulanıyor, bir aylık ihbar verip kontratı sonlandırırız genelde. Acenta ile yaptığınız bir kira kontratında bunu unutun o yüzden minimum süre ile sözleşme yapmak en iyisi, hayat bu belli olmuyor. Hatta acenta yetkilisine peki öldük diyelim o zaman ne olacak dediğimizde gene kalan kiranın ödenmesi gerekir diye cevap verdi bize! Bu işi garantiye almak için de sözleşmeyi evde kalan herkesle yapıyorlar, Örneğin bizde sözleşme tarafı hem ben hem de eşim oldu, ikimizden de imza aldılar. İmzalanan sözleşmenin türü Assured Shorthold Tenancy.

Yeni yazılar geliyor!

İngiltere'de kira kontratının bitişi, evden çıkma, tercüman olarak çalışma, NHS, council tercümanlık beklentileri ve süreçleri, Türkiye'ye geri dönme çalışmaları ve diğerleri hakkında yazılar geliyor, çok yakında!...


sevgiler,

Sezin

10 February 2010

3 Monthly Home Inspection

Var mı böyle bir şey başka bir ülkede çok merak ediyorum. Evinizi kiraladınız mutlu mesut yeni evinize taşındınız.
Hop 2,5 ay sonra emlak acentasından bir mektup, haftaya size geliyoruz teftiş için. Nasıl yani?
Hani ben yabancıyım İngiltere'ye bana mı garip geldi dedim baktım hangi İngilizle konuşsam onlar da şaşırdı. Yeni bir uygulamaymış, ev sahibi isterse emlak acentası 3 aylık dönemler içinde kiralanan eve gelip evi düzgün ve şartlara göre kullanıyormuyuz diye kontrol edermiş. Şahsen bu feci bir uygulama olarak görüyorum bunu, oturduğunuz yeri eviniz olarak benimsemenizi zorlaştıracak bir uygulama. Depozit eve zarar verirseniz diye ödeniyor 3 aylık kontroller niye anlamak zor. Çok gereksiz ve sinir bozucu bir uygulama. Böyle uygulamalara İngiltere'deki masraf yaratma konusundaki yaratıcı çalışmalar diyoruz. Bu çalışma sebebiyle tabii ki ev sahibi emlak acentasına para ödüyor, emlak acentasının yaptığı ise gelip 2 dakika tavana, sağa sola bakmaktan ibaret. Ortada kayda değer bir hizmet veya bu hizmete ihtiyaç yok ama para bir cepten ötekine giriyor, sanal bir ticaret oluşuyor gene.