10 February 2010

İşe Alım Parodisi

İngiltere'yi Türkiye ile kıyaslarken ileri bir ülke diye genellemek doğru değil, netekim aksini gösteren örnekler çok.

En belirgin sorunlardan biri her adımda mektup kullanılması, bu sebeple beş dakikada çözülebilecek bir konu 1 ayı alabiliyor, mektup yazılacak, gönderilecek, karşı taraf alıp değerlendirecek ve cevap yazacak. Telefonu geçtim, email olsa o da iyi ama hala mektuba sımsıkı sarılmış bir iş hayatı var burada. 


İşe alımda mülakat ve teklif aşaması en kolayları, halbuki esas kısım budur. Ama çoğu zaman mülakat daveti alıp, şartlı iş teklifinizi aldığınızda sevinemiyorsunuz bile çünkü biliyorsunuz ki süreç asıl şimdi başlıyor. Bu sebeple de teklifin adı şartlı teklif, yani sonraki adımlarda bir şey olursa geri çekecekler teklifi. Sonraki süreçler neler mi, öncelikle başa bela CRB bizdeki adıyla sicil kaydı. Biz de o kadar da büyük bir sorun değildir sabah gider kimlik fotokopisi verir, akşam üstü cevabı alırsınız. Ancak buradaki sicil kayıt kontrolü tam 8 hafta sürüyor! Tabii gene malum çeşitli yerlere mektup yazılıyor, karşı taraf istediği zaman mektupla cevap veriyor falan uzun sürüyor. Hakkını şu konuda yemeyelim sadece burada değil sizi memleketinizde de araştırıyorlar sonuç itibari ile yarım gün olmasın ama 1 haftada da yapılmayacak iş değil. Sonra bizde sicil kaydını alır 6 ay içinde başka isteyene de verebilirsiniz. Burada her işveren için ayrı CRB araştırması gerekiyor. CRB'de burada yapılmışı var diye kullanmıyor, başlıyor 8 haftalık sürece tekrar. Nereden mi biliyorum benim 2 başvurum var biri geldi, diğer de çıkar o zaman dedim, yok  8 hafta sonra dediler, çıkacak sonuç gene aynı sonuç.


Bu işin sicil araştırması bölümü, bir de referans bölümü var ki o da evlere şenlik, referans istemek tabii ki gayet doğal ama bazı firmalara, 1-2-3 referansın yetmediği oluyor bir firmaya toplam beş referans vermek durumunda kaldım. Malum referansı mektupla istiyorlar, referans cevabı gecikince de arayıp sıkıştırırmısınız dediler, ben şahsen hiç bir adayı arayıp referansını sıkıştır demedim bugüne kadar kimseden de duymadım Türkiye'de. Neyse hadi bu da bitti, şahıslar yetmedi firmaların genel merkezleri ile irtibat kurulmak istendi. Bir kere yetmedi 2 defa Gap History form (çalışmadığınız dönem için) doldurtuldu. Her boş geçen ay didik didik sorgulandı bu sırada ne yapıyordun, kanıt göster bu boşluğa dair diye ve bu sorgular sualler 2 aya yayılmış bir sürede haftada bir şeklinde olunca, ben yeter almayayim dedim İngiltere'nin en büyük ve saygın işverenine. 

Genel sorun sadece bürokrasi değil aynı zamanda sıkça insan hatası da çıkıyor karşımıza, genel bir düzensizlik ve özensizlik söz konusu bu haliyle de ileri bir memleket olduğunu düşündüğümüz İngiltere beni şaşırtmaya devam ediyor.


3 comments:

  1. çok ilginçmiş!

    ReplyDelete
  2. burda yazilanlar harfi harfine dogru. Daha once okuma ve calisma sebebiyle baska ulkelerde yasadim ve bir kac yildirda ingilterede yonetici olarak calisiyorum. Sistem olarak bir cok sey Turkiyeden daha yavas isliyor.
    Iki ulke arasindaki ekonomik farkin cok fazla zaman gecmeden kapacagina inaniyorum

    ReplyDelete
  3. teşekkürler okuduğunuz ve yorumunuz için, beni gerçekten şaşırtan çok süreç oldu İngiltere'de, Türkiye'nin çok daha ileri olduğu çok alan var umarım dediğiniz gibi bu genele yayılır ve fark kapanır.

    ReplyDelete